Standart olmayan ekipman parçalarının işlenmesinde, hızlandırılmış alet aşınması, zayıf yüzey bütünlüğü ve yonga çıkarma zorlukları gibi yaygın sorunlar, hassas bileşenlerin kalitesini, üretim döngüsünü ve işleme maliyetlerini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu zorluklar özellikle paslanmaz çelik gibi malzemelerle çalışırken belirginleşir. Bu zorlukları metal teknolojisi, metal kesimi ve standart olmayan ekipman parça işleme ilkelerine dayalı olarak analiz ederek, paslanmaz çelik için etkili sondaj, reaming ve sondaj teknikleri geliştirildi.
Kesin İşlemde Ana Sorular
Çin'in makine üretim endüstrisi, teknolojik kısıtlamalar ve yetenekli yetenek eksikliği nedeniyle geleneksel olarak sınırlamalarla karşı karşıya kalmıştır ve teknolojik yenilik ve ürün geliştirme açısından Avrupa ve ABD'deki büyük şirketlerle rekabet etmeyi zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte, yabancı sermaye akışı ve endüstriyel rekabetin artması ile birlikte, yerli makine bileşenleri işleme alındığında, bağımsız gelişimde yatırımlar arttı. Bu, özellikle hassas ölçüm cihazları alanında önemli ilerlemelere yol açtı. Örneğin, Çin'de 2 metrelik bir CNC dişli ölçüm cihazının başarılı bir şekilde geliştirilmesi uluslararası alanda son derece rekabetçi hale geldi.
Ek olarak, yabancı teknoloji yerli makine şirketlerine büyük fayda sağladı. Günümüzde, birçok yerli standart olmayan ekipman parça üreticisi, Japonya ve Almanya dahil olmak üzere bilinen yabancı markalardan gelişmiş hassas işleme ekipmanları tanıttı. Bu yabancı yardım, üretilen ürünlerin hassasiyetini ve yüzey kalitesini artırmada çok önemli bir rol oynadı.
İşleme Verimliliğini Artırmak İçin Yöntemler
Standart olmayan ekipman parçalarının işlenmesi ultra pürüzsüz yüzeyler ve yüksek hassasiyet gerektirir, bu da uzun kullanım ömrüne sahip aletlere ihtiyaç duyar. Kesme aletlerinin aşınması işlenen yüzeylerin kalitesini doğrudan etkiler. Bir alet yıpranırsa, iş parçasının yüzey kalitesi bozulacaktır. Örneğin elmas aletler olağanüstü uzun bir kullanım ömrüne sahiptir ve yüksek hızlı kesim koşullarında bile yavaş aşınmaya maruz kalır. Ultra hassas kesimde, kesme hızı, bu yaklaşımı standart kesme uygulamalarından ayıran alet ömrü ile sınırlandırılmaz.
Standart olmayan ekipman parça işlemeinde kesme hızının seçimi genellikle ultra hassas makine aletinin ve kesme sisteminin dinamik özelliklerine dayanır. Optimal kesim hızı tipik olarak titreşimleri en aza indiren hızıdır, çünkü bu en düşük yüzey kabalığına ve en yüksek kalite işleme ile sonuçlanır. Yüksek kaliteli yüzeylerin elde edilmesi, standart olmayan ekipman parça işlemeinde kilit bir hedeftir. Mükemmel dinamik özelliklere ve düşük titreşime sahip yüksek kaliteli ultra hassas makine aletleri kullanılması, daha yüksek kesme hızlarına izin verir ve sonuçta hem işleme verimliliğini hem de ürün kalitesini artırır.
En iyi sonuçları elde etmek için doğru kesim parametrelerini seçmek de çok önemlidir. Bu, uygun kesme aleti açılarını, kesme hızlarını, kesme derinliklerini ve besleme hızlarını seçmeyi içerir. Geçmişte elde edilen deneyime dayanarak, ductile malzemeleri işleme verirken, daha büyük kazım açıları olan aletlerin kullanılması, yapışkan kenarların oluşumunu (BUE) etkili bir şekilde azaltabilir. Daha büyük bir kazık açısı kesme kuvvetlerini azaltır, deformasyonu en aza indirger ve alet ile yonga arasındaki temas uzunluğunu kısaltır, böylece BUE oluşum olasılığını azaltır.
Son olarak, yüksek hassaslıklı makinelerin kullanımı işleme verimliliğinin iyileştirilmesinde önemli bir rol oynar. İyi dinamik özelliklere sahip, düşük titreşimlere sahip ve daha yüksek kesim hızlarını işleyebilen son derece hassas makine aletleri gereklidir. Bu aletler, yüzey kalitesini tehlikeye atmadan daha hızlı kesim hızlarını sağlar, üretkenliği ve üretilen parçaların genel kalitesini arttırır.
Sonuç
Standart olmayan ekipman parçaları için hassas bileşen işleme verimliliğini artırmak için, üreticiler kesim parametrelerini optimize etmeli, yüksek kaliteli aletler seçmeli ve gelişmiş işleme ekipmanlarına yatırım yapmalıdır. Bu yönlere odaklanarak, üreticiler yüksek hassasiyeti ve yüzey kalitesini sağlayarak üretkenliği önemli ölçüde artırabilirler. Bu yaklaşım sadece üretim maliyetlerini düşürmekle kalmaz aynı zamanda ürünlerin küresel pazarda rekabet gücünü de artırır.